­
May 2018 - 70PR4K

Uzun bir süre, Satranç, en sevdiğim novella’lardan biri olarak kaldı. Lâkin bu yaz, Zweig maratonu yapmaya başladığımda, ‘’yazarın en sev...

Uzun bir süre, Satranç, en sevdiğim novella’lardan biri olarak kaldı. Lâkin bu yaz, Zweig maratonu yapmaya başladığımda, ‘’yazarın en sevdiğim novella’sı’’ unvanına erişen kitap, Olağanüstü Bir Gece oldu. Kitabı okuduğumda Hemşin’de, ormanın içindeydim ve sıkıntıdan olduğum yerde eriyordum. Etrafta, beynimi uyaracak tek şey önceden bilgisayarıma indirdiğim bir e-kitap koleksiyonu, karalama defterim ve indirdiğim Jodorowsky filmleriydi. Görünürde ne çeken bir internet bağlantısı, ne de laflayabileceğim bir insan vardı. Tam böyle bir anda, e-kitap klasörünü karıştırırken, imdâdıma yetişti Olağanüstü Bir Gece. Okuduğum zamanki ruh hâlimi, Satranç’taki Dr.B’nin, Nazi’ler tarafından, içinde hiçbir uyarıcı etkinliğin olmadığı, penceleri manzara görmeyen, bir otel odasına...

Read More

Tin ve beden hakkında yazmak, çok da kolay bir uğraş değilmiş açıkçası. Kafamda ne yazacağımı kurduğum hâlde, düşüncelerimi sayfaya dökün...

Tin ve beden hakkında yazmak, çok da kolay bir uğraş değilmiş açıkçası. Kafamda ne yazacağımı kurduğum hâlde, düşüncelerimi sayfaya dökünce ortaya çıkan eser beni tatmin etmediğinden, bölük pörçük birkaç paragraf ile bakışıyorum iki saate yakındır. Aslında oradan buradan okuduğum şeyleri basit ve gelişigüzel bir şekilde yazabilir ya da her şeyi silebilir ve çok daha basit bir konuyla ilgili yazabilirim, ama insanın ne olduğu tartışması bana her şeyden daha çekici geliyor şu an. İnsan bilinci, ne bilim ne de felsefeyle, hâlâ tam olarak anlaşılabilmiş değil. Ne yıllarca insan beynini incelemiş nörologlar, ne asırlardır insan ve ruhu hakkında düşünüp duran...

Read More

Flickr Images